
Ergenlik Dönemine Dair
Ergenlik dönemi genellikle hem gencin kendisini hem de ailesini zorlayan hızlı bir gelişim evresidir. Artık bir çocuk olmayan birey henüz bir yetişkin de değildir. Ne kadar aksine davranırsa davransın ailesinin desteğine en çok ihtiyaç duyduğu yıllarını yaşamaktadır. Bu dönemde onu iyi tanıyabilmek ve ergenlik dönemi özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak gence yardım ve destekte büyük önem taşımaktadır. Ergenlik dönemi (puberte), bireyin hayatında önemli bir geçiş sürecidir ve psikolojik açıdan büyük bir değişimi ifade eder. Ergenlik, fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel açılardan derin değişikliklerle karakterizedir. Ergenlik dönemi, 12-21 yaşları arasındaki çocukların hormonal, fizyolojik ve psikolojik farklılıklar yaşadığı bir süreci kapsamaktadır. Bu dönem aslında bir geçiş dönemidir. Yani çocukluk ile yetişkinlik arasında kalan kısımdır. Bu geçiş dönemi, yalnızca fizyolojik değişimleri değil; duygusal ve psikolojik değişimleri de beraberinde getirir.
Ergenlik Dönemi Evreleri
Ergenlik dönemi, bireylerin çocukluktan yetişkinliğe geçiş yaptığı karmaşık bir süreçtir ve genellikle 10-12 yaşlarından başlayarak, 18-21 yaşlarına kadar devam eder. Ergenlik dönemi genellikle üç evrede incelenir:
Erken Ergenlik: Bu dönemde, genellikle 10-13 yaşları arasında, çocuklar hızlı bir fiziksel büyüme yaşarlar ve cinsel özellikler gelişir. Hormonal değişikliklerin etkisiyle, duygusal dalgalanmalar ve ruh hali değişiklikleri sık görülür. Kimlik oluşturma süreci başlar ve arkadaşlık ilişkileri önem kazanır.
Orta Ergenlik: Genellikle 14-17 yaşları arasındaki bu dönemde, ergenlerin kimlik arayışı daha yoğun hale gelir ve bağımsızlık isteği artar. Toplumsal normlara uyum sağlama çabası ve aile ile çatışmalar sıkça yaşanır. Ergenler, arkadaş gruplarına daha çok bağlanır ve sosyal ilişkileri büyük önem kazanır.
Geç Ergenlik: Bu dönem genellikle 18-21 yaşları arasında olup, ergenlerin yetişkin kimliğini oluşturmaya yönelik adımlar atmaya başladığı süreçtir. Eğitim ve meslek seçimi, gelecek planları ve sorumluluk alma eğilimi ön plana çıkar. Bu dönemde, ergenlerin daha olgun ve bağımsız bireyler olarak topluma uyum sağlaması beklenir.
Ergenlik Döneminin Özellikleri
Hayatın en hareketli ve değişken evrelerinden biri ergenlik çağıdır. Gençler bu dönemde fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan büyük değişiklikler geçirirler. Ergen psikolojisi bu özellikleri inceler. Ergenlik döneminin özellikleri şunlardır:
Hızlı Büyüme ve Gelişim:
Ergenlik döneminde fiziksel gelişim ve büyüme hızlı bir şekilde gerçekleşir. Gençlerin boy ve kiloları hızla artar ve vücutları yetişkin şekline dönüşür.
Cinsel Gelişim:
Cinsel organlar ve ikincil cinsel özellikler ergenlik döneminde gelişir. Bu dönemde kişinin cinsel yönelimi ve kimliği de şekillenmeye başlar.
Duygusal Dalgalanmalar:
Gençler duygusal olarak değişkenlik gösterir. Arada bir mutlu, arada bir üzgün olabilirler. Hormon seviyeleri değişir ve duygusal iniş çıkışlar meydana gelir.
Kimlik Arayışı:
Ergenlik çağında gençler kendi kimliklerini belirleme ve tanımlama sürecine girerler. Kendi ilgi alanları, inançları ve değerleri hakkında düşünmeye başlarlar.
Bağımsızlık İsteği:
Gençler, ailelerinden ayrılıp kendi başlarına yaşamak isterler. Karar verme ve yükümlülüklerini yerine getirme konusunda daha fazla özgürlük isteyebilirler.
Akran İlişkileri:
Akran ilişkileri, ergenlerde daha önemlidir. Arkadaşlık ilişkileri, sosyal hayatlarının temelini oluşturur.
Risk Alma Eğilimi:
Gençler risk almaya meyilli olabilirler. Yeni deneyimler yaşamak, sınırları aşmak ve heyecan arayışı daha belirgin hale gelir.
Kariyer ve Eğitim Hedefleri:
Ergenler, eğitim ve kariyer hedeflerini düşünmeye başlarlar. Bu dönemde meslek seçimi ve tercih edilen üniversite önem kazanır.
Teknolojinin Kullanımı:
Gençler, teknolojinin gelişmesiyle dijital dünyayla daha fazla etkileşime girer. Bu günlerde internet, sosyal medya ve mobil cihazlar vazgeçilmezdir.
Bireysellik ve Grup Bağlılığı:
Ergenler hem kendi bireyselliklerini geliştirmeye çalışırken hem de gruplara ait olma ihtiyacı duyarlar. Kendini tanımlamak için çeşitli arkadaş gruplarına katılabilirler. Ergenlik dönemi, bir kişinin hayatında önemli bir geçiş dönemidir ve kişilik gelişiminin temellerini atar. Gençlerle daha iyi iletişim kurmak ve onlara destek olmak için bu dönemi anlamak çok önemlidir.
Her birey ergenlik dönemini farklı şekillerde deneyimler ve bu evrelerde yaşanılan deneyimler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ergenlerin bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri için, aile ve çevrelerinin desteği, anlayışı ve rehberliği büyük önem taşır. Ergenlik dönemi süresince beyin gelişmeye devam eder. Bilinçli düşünmeden ve duygulardan sorumlu frontal kortekste gelişmesini sürdürür. Ergenlerin duygu patlamaları yaşamaları bu detayla açıklanabilir. Bu dönemde ebeveynler çocuklarının yetişkinliğe geçiş ve adaptasyon döneminde olduğunu unutmamalıdır.
Ergenlikte önemli bir diğer gelişim boyutu ise sosyal gelişmedir. Bilindiği gibi bireyin sosyalleşmesi ilk olarak ailede başlar. Bu bağlamda ergenin sosyalleşme süreci aslında çocukluk döneminde başlamış ve ergenlik döneminde ise bu süreç ailesinin dışına taşarak okul çevresi ve dolayısıyla arkadaş grupları ekseninde hızla devam etmektedir. Bu sosyalleşme sürecinde ergen için önemli gördüğü konularda ailesi, hâlâ bir başvuru kaynağı olmaya devam etmektedir. Öte yandan da, ergenlik döneminde gençler biraz daha içe dönebilir, kendi başına vakit geçirmek isteyebilir. Bireyselleşmek ve özerklik kazanmak adına gözlenen bu davranışlar, sağlıklı bir kimlik oluşumunun göstergesidir. Yetişkin düşüncesini çocuk ve ergin düşüncesinden ayıran en temel özellik, olasılık ile gerçek arasındaki farkın yetişkin zihniyle çok net ayrılabilmesidir.
Bu bilgilerin ışığında henüz ergen olmuş gençle iletişim kurarken, zaman zaman tepki olsun diye değil alternatif düşünce yetisine henüz yeterince sahip olmadığı için inatçı fikirlere sahip olabileceğini aklımızdan çıkarmamakta fayda vardır. Anne-babalar çocuklarının kimlik gelişimlerini tamamlamada çocuklarına yardımcı olmalıdır. Çocuklarını izlemeli ve korumalı ancak özerkliklerine saygı duymalıdır. Çatışmaların çözümünde ebeveynlerin suçlayıcı ve yargılayıcı olmaktan kaçınmaları, ergenlere uygun açıklamalarla rehberlik etmeleri gerekmektedir. İlişkilerinde çıkmaza girdiklerini düşündüklerinde ise, bir uzman yardımı alması sürecin daha sağlıklı ve rahat geçmesine imkan sağlayacaktır.
Uzman Klinik Psikolog Burcu Boran Sarı